Güçlü olmak mı? Olmamak mı?

theasenalandiniz adlı kullanıcının avatarıtheasenalandınız

Üzerine belki 8 kez düşündüğüm, ama henüz ilham perilerim gelmediği için yazmayı reddettiğim bir konuydu bu. Bazı insanlar vardır. Ne yaparlarsa yapsınlar, anneleri babaları daima onların arkasındadır ve koşulsuz sevilirler. Zaten sağlıklı olan da budur. Bazı insanlarda kendisini anne ve babasından, ailesinden korumak zorunda kalır. Nasıl bir duygu acaba nasıl bir his arkanda dağ gibi duran birilerinin olması? İşte bugün, biraz bundan bahsedelim istiyorum. Kimisi arkamızda dağ gibi duracak kişi olmadığı için, bunun bizi güçlendirdiğini ve iyi birşey olduğunu savunur. Ben ise tam tersini düşünüyorum. Bence önemli olan güçlü insan değil, mutlu insan olabilmek. Sen çok güçlü insan olup, mutsuz insan olduktan sonra ne önemi var ki güçlü insan olmanın? Kimse sana sen “acı yok raki” oldun diye; ödül vermeyecek. Türk toplumu güçlü insan olmayı bir başarı olarak görüyor. Halbuki başarı değil, bunun arkasında yatan sebep kötü bir ebeveyn geçmişi. Bunun nesiyle övünülür? Duygularını, hislerini saklamayı vesaire. Halbuki duygularımızı gösterdiğimiz…

View original post 93 kelime daha

Haklıyım Haklısın Haklı


Ülkede herkes haklı,
83 milyon kişi yaşadığımız toprak üzerinde,
“-Sen haklısın ” diyebilecek hadi milyonu geçtim,kişi sayısı bile tamamen muamma.

Arabanızla tek yön sokağa girdiğinizde,tam orta yerde bir araç mal indiriyor olabilir,üstelik park yeri olmasına rağmen
Siz işi bitsin diye,nazik ve kibar şekilde beklerken,
“-görmüyor musun mal indiriyoruz,başka sokak yok mu ,geç git?” Şeklinde,cümlenin tamamı büyük harfler ile söylenmiş hönkürmeye, sessiz kalıp,arabayı sokaktan sakince geriye çıkartabilirsiniz!
Zira haksız olan sizsiniz !
Başka bir gün markette 4 kasa olmasına rağmen tek çalışan kasada 7 kişi bekliyor olabilir,
Sakince sıranızın gelmesini önünüzde tepeleme dolu alışveriş arabalarına rağmen beklerken ,en arkadan biri izin dahi isteme gereği hissetmeden bir kaç sıra önünüze geçebilir ve sizi en baştan beri orda olduğuna kesinllikle ikna edebilir.
O inandıysa,sizde inanın,
Başarıyı takdir etmek lazım.

Oturduğunuz evin alt veya üst katında pek sevimli olmayan komşular olabilir,
Ayağınızda kaç numara ev terliği var, saat kaçta girip kaçta çıkıyorsunuz, eve gelen misafirin aylık bazda artış ve azalışını takip eden müstesna insancıklar
Enteresan zaman dilimlerinde kapıyı Çalıp,
Çok ses oluyor ,uyuyamıyoruz,uzanamıyoruz, su içemiyoruz gibi ilginç bahaneler sunarak evin içinde kaçırdıkları detaylara bakmak için sizi yokluyor olabilir.
Elbette ki siz haksızsınız.
Sakın bu konuyu tartışmayalım.

Ve yahut
Devlet büyüklerinden birinin aracı,size en lazım olan yoldan geçiyor olabilir,
Şansa bakın ki sizin de o güzergahı tamda o saatte kulanıp bir yere yetişmeniz gerekebilir.
Amma velakin,
Yol 1 saat önceden kapatılır,
Açıldıktan sonra biriken trafik 3 saat sürer ve siz yukarıdan bakıldığında bir karınca kolonisinin yürüyüşünü andıran bu tablonun yegana parçası olabilirsiniz.
Yetişmek bir yana dursun,
Evinize gitseniz kafi.
Hak….
Tövbe tövbe
Ne diyorum ben
Haddimize mi düşmüş..
Biz kimiz ki…
Sıradan bir halk…
Sıradan seçimleri olan ve pudra şekerini ağız yoluyla tüketmeyi tercih eden!
Neyse Hadi Hayırlısı …

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın